26 Haziran 2024

Dünya’nın bilinen 5. yok oluşunun devasa kaybı dinozorlar

Dünyanın en büyük ve vahşi konukları dinozorların dünya üzerinde ilk nerede yaşadığını biliyor musunuz?

Sir Richard Owen 1842 yılında ise Megalosaurus, Iguanadon ve Hylaeosaurus buluntularını inceliyor ve diyor ki bunların sırt taraflarında, ayak ve kalça kemiklerinde çok büyük benzerlikler var. Bu şekilde de bunları ‘Dinosaurians’ adı altında birleştiriyor. Kelime anlamı olarak korkutucu ya da korkunç kertenkele olarak çevriliyor ve dinozorların ilk adı 1842’de verilmiş oluyor. Peki adının nereden geldiğini öğrendiğimiz bu canlılar ilk nerede yaşamaya başladı?

Bundan yaklaşık 230 milyon yıl önce Triyas Devri’nde yeryüzü henüz tek bir dev kıta görünümündedir. “Pangea” adı verilen bu kıtayı, yine tek ve dev bir okyanus olan Panthalassa çevrelemektedir. Ana kıta henüz dev bir çöl yapısındadır. Sadece okyanus kıyılarında tropikal ormanlar yer almaktadır. İklim sıcak ve kuraktır. Kutup bölgelerinde buzullar henüz oluşmamıştır. Dinozorlar ise henüz evrim çağındadır ve tüm kıtalara yayılım başlamamıştır. Başta Kuzey Amerika, Avrupa, Asya ve Afrikanın bazı yerlerinde yaşayan bu sürüngen tür genel olarak yaşamını karada sürdürmüştü.

Bilimsel anlamda incelenen ilk dinozor fosili ise Megalosaurus’tur, bu orta Jura dönemi etçili, William Buckland tarafından bulunmuş ve tanımlanmıştır. Tanımlanan ikinci dinozorsa 1822 yılında Gideon Mantell‘in keşfettiği İguanodon’dur, cins 1825 yılında Mantell tarafından resmi olarak tanımlanmıştır. Bilimsel anlamda günümüzde en az 800 cins ve neredeyse 1000 türle çok büyük bir sayıda temsil edilmeye başladı. Zamanla dinozorlarla alakalı daha çok bilgi edinileceği ve belki de daha fazla alt tür çıkabileceği düşünülüyor.

Dinozorlar iki ana gruba ayrılırlar. Birinci gruptakilerin kalça yapısı kuşlarınkine (Ornithischia), İkinci gruptakilerin kalça yapısı kertenkelelerinkine (Saurischia) benzemektedir. Saurischia’lar ise Theropoda ve Sauropoda diye iki alt takıma ayrılır. 

Dinozorları, dünyaya çarpan bir asteroidin yeryüzünden sildiği düşünülüyordu ve henüz 1980’li yıllarda bir kraterin varlığını bilmediğimiz zamanlardaydı. O krater bulundu. Devasa çarpma krateri olan Chicxulub krateri, Meksika’daki Yucatán Yarımadası‘nın altına gömülü bir çarpma krateridir. Merkezi açık denizdedir, ancak krater adını kıyıdaki Chicxulub Pueblo topluluğundan almıştır. 25 km derinliğinde 100km genişliğinde krateri oluşturan bu çarpışma neredeyse tüm dinozorları yok etti. Bu dünyanın yaşadığı 5. yokoluştu ve 66 milyon yıl önceydi. 1500km yarıçapındaki her şey bu ışıma nedeniyle kavrularak yok olmuştu. Tsunami dalgaları ve depremler de beraberinde gelirken dünyada yaşamın 3’te 2’si bitmişti. Hayatta kalmayı başaran türler evrimleşmeye devam ederken ne yazık ki türlerin büyük bir çoğunluğu tükendi

ETİKETLER: