Günümüzde, genellikle gençler arasındaki popülerlik ve şöhret(!) arayışı, özellikle sosyal medya platformlarından biri olan TikTok üzerinde doruk noktasına ulaşmış durumda. Bir de bu platformların ‘oturduğun yerden para kazandırma’ çekiciliği de cabası…
Her gün milyonlarcası genç, yaşlı demeden beğeni ve takipçi sayılarını artırmak için çaba harcıyor ve maalesef kendi özel hayatlarını milyonlarca insanla paylaşarak “ünlü” olma hayalleri kuruyorlar. Şaklabanlık yapan mı ararsın, soyunan mı… Ne ararsan var!
Bir de amacı sadece kısa yoldan şöhret olup zengin olacağını umanlar var…
Ancak, bu popülerlik takıntısı genellikle şöhretin gerçek değerini göz ardı ediyor ve bu insanları yüzeysel bir yaşam tarzına, ruhsal bir yıkıma sürüklüyor.
Şöhret, aslında birçok insanın hayalini süsleyen bir kavramdır. Ancak, şöhretin gerçek değeri, sadece beğeni ve takipçi sayılarıyla ölçülemez. Gerçek şöhret, insanların hayatlarına dokunabildiğinde, onlara ilham verip pozitif bir etki yaratabildiğinde kalıcı ve şöhret sahibine yararlıdır. Ancak, günümüzdeki popülerlik anlayışı genellikle yüzeysel ve geçici bir tatmin sağlıyor. TikTok gibi platformlar, insanları sürekli olarak dış görünüşlerini, yaşamlarını ve ilişkilerini sergilemeye teşvik ederken, içsel değerleri ve gerçek tutkuları göz ardı edilir hale geliyor. Hatta daha da kötüsü; bu uğurda ahlak ve etik değerlerini hiçe sayan, hayatını bir hiçe çeviren, her yaştan sayısız insan tamiri güç bir mental çöküşün içine düşüyor. TikTok şöhretin geldiği hayatta, tiktak akan zaman zehirleniyor.
Yeni neslin popülerlik takıntısı, genellikle şöhret kovalamak için her türlü değeri yok saymasına da neden oluyor. Gerçek mutluluk ve tatmin, sadece başkalarının beğenileri ve onayıyla elde edilemez. Asıl önemli olan, kendi değerlerimize ve tutkularımıza sadık kalarak, içsel bir denge ve mutluluk bulmaktır. Şöhretin getirdiği geçici ve yüzeysel tatminler, uzun vadede gerçek bir mutluluk ve anlam sağlayamaz. Ortada büyük bir tuzak var; tüm sosyal medya platformları, başarılarını ürün yaratan ve diğer insanları da birer ürün olmaya çağıran güçlü algoritmaları sayesinde hepimizi bu denli avucuna almış durumda. Yani artık şöhret kavramının bile değerini yok edecek derecede “popüler kişilik” üreten bu platformlar aslında birer kıyma makinesinden farksız. Hızla birilerini şöhret yapıp paraya boğuyor ama o esnada aynı yolda kendini parçalayan ve içine düşmekte olduğu çöküşü fark etmeyen yüzbinleri bu amaç uğruna öğütüp duruyor.
Sonuç olarak, TikTok ve benzeri platformlar üzerinde popülerlik peşinde koşmak yerine, gençlerin kendi iç dünyalarına yönelmeleri ve gerçek değerlerini keşfetmeleri şart. Şöhretin gerçek anlamını anlamak, kendi benliklerimizi keşfetmek ve içsel bir denge sağlamak, uzun vadede daha anlamlı bir yaşam sürmemize yardımcı olacaktır. Yoksa şöhret dediğimiz şey, kendi başına hiçbir işe yaramaz. Ortaya koyduğunuz benliğinizle ya da koyuyor gibi yaptığınız rollerinizle şöhretli, tanınır olmanızı sağlar ve sonrasında değil bir, birkaç ömür silemeyeceğiniz izler bırakır. Mutlu, ruhsal ve mental açıdan hiçbir paranın satın alamayacağı kadar “varlıklı” olmak istiyorsanız bence kendinizi tanımaya gayret gösterin, başkalarının sizi “tanımak istediği varlığı” oynamaya değil.
Meraklılarına benden söylemesi…