20 Mayıs 2024

Fosforundan da geçilmiyor: Öyle bir ışık saçıyor ki…

Bakmaya doyamayacağınız güzellikte ışık saçan canlıların nasıl ışık saçtıklarını öğrenince siz de şaşıracaksınız...

Dünyamız çok çeşitli canlılara ev sahipliği yapıyor. Bazılarını biliyoruz, bazılarından yeni haberdar oluyoruz. Her canlı kendine has özelliği ile benliklerine kucak açan bu dünyanın bize kaotik görünen tüm yanlarına rağmen belli bir düzene ayak uydurarak varlıklarını devam ettiriyorlar. Öyle canlılar var ki, yaydıkları ışık insanı baktığında adeta büyüleyebiliyor. Yakamozlar mesela nasılda büyüleyiciler. Ağustos böcekleri keza… Peki, siz hiç fosforlu ışık yayan mantar gördünüz mü? Canlılar nasıl parıldar merak ediyor musunuz?

Alışkın değiliz tabii bazı canlıların ışık saçmasına. Hep yıldızları örnek alırız, Yıldız gibi parlıyorsun” deriz ama doğa o kadar muazzam ki, parıldayan hem de baktığınızda sizleri hayrete düşüren canlıların varlığına şahit olduğunuzda mucizeye tanıklık ediyormuşsunuz gibi bir hisse kapılıyorsunuz. Yazının başında yakamozdan daha doğrusu plaktonlardan ve ağustos böceklerinden bahsettik. Bir de Mycena lux-coeli mantarı var ki, fosforlu yeşil rengiyle gerçek olamayacak kadar güzel bir renk cümbüşü sunuyor insana. Memleketi yani yetiştiği yer Japonya’nın Wakayama bölgesi ve genelde yağmurdan sonra ortaya çıkıyor. Büyürken yeşil renkli ışık saçan bu biyolüminesans mantar türü, ilk olarak 1954 yılında keşfedilmiş. Chinquapin cinsi bir meşe ağacının üzerinde yetişen bu fosforlu mantarların şapka bölümlerinin çapı 2 santimetreyi buluyor. Ufacık olmalarına rağmen bir arada oluşturdukları görüntü ise izlemeye doyulamayacak cinsten.

Mycena lux-coeli mantarı için dedik ya biyolüminesans bir mantar diye; nedir bu biyolüminesans derseniz bir canlı tarafından gerçekleştirilen kimyasal tepkime sonucu ışık yayılmasına deniyor. Okyanusta yaşayan bazı balık, ahtapot, karides, denizanası, denizyıldızı, alg, köpekbalığı türleri gibi birçok canlı biyolüminesans özelliğe sahip. Ateşböceği ve mantar gibi canlılar ise biyolüminesans yapabilen kara canlılarından.

Bazı mantar türlerinin yaydığı ışık sadece geceleri görünür. Ortamın asitlik derecesinin farklı olması, sıcaklık ve basınç değişimleri gibi faktörler canlılarda biyolüminesansı başlatan etmenlerdendir. Biyolüminesansın gerçekleşmesi için gerekli olan lüsiferini bazı canlılar kendileri üretiyor. Bazı canlılar da besin yoluyla ya da diğer canlılarla ortak yaşam sonucu elde ediyor. Örneğin deniz asteğmeni balığı , lüsiferin ve lüsiferaz maddelerini besin olarak tükettikleri, bir çeşit kabuklu deniz karidesi olan ostrakodlardan elde ediyorlar. Böylece ışık yayabiliyorlar.

Biyolüminesansta yayılan ışığın rengi, ortam koşullarına ve biyolüminesansı yapan organizmadaki lüsiferinin türüne bağlı olarak değişiyor. Canlılar biyolüminesansı avlanma, savunma, eş bulma, saklanma gibi farklı amaçlarla yapıyor. Örneğin mürekkep balığı yaydığı ışıkla düşmanları ürkütürken fenersi balıklar başlarında yer alan top şeklindeki yapıdan yayılan ışık sayesinde avlarını cezbederek kendilerine yaklaşmalarını sağlıyor. Ateşböcekleri ise karşı cinsi etkilemek için ışık yayıyor.

TAGS: