12 Mayıs 2024

Antik Roma’dan günümüze Anneler Günü’nün çok bilinmeyen hikayesi

"Cennet annelerimizin ayağının altındadır" sözü ne de kıymetli. Hele bizim toplumumuzda anneliğe atfedilen değer, diğer toplumlara nazaran daha kutsal. Annelerimizin değeri tek bir güne sığdırılamaz elbet, zira değer bilenler için her gün anneler günü. Ama senede bir gün de olsa bugün nasıl ortaya çıktı hiç merak ettiniz mi?

Kimileri anneler gününü belirli diğer günler gibi kapitalist sistemin toplumlara dayattığı bir gün olarak görürken, kimileri için de çok değerli bir gün. Hoş yılın 364 günü annelerinden bir haber yaşayan evlatlar da yok değil. Geri kalan bir günde de annelerine sevgilerini ve yıl boyu göstermedikleri değeri göstermeleri, bazı anneler için çok kıymetli olabiliyor. Alınılan hediyeler, birlikte yapılan kahvaltılar ya da etkinlikler, annelerin o gün senede bir gün de olsa bayram yapmalarına vesile oluyor. Kapitalist düzen tüketim için bunu dayatsa da evlatlarından yıl boyu tatlı bir söz bekleyen anneler için hediye gibi. Peki, anneler günü nereden geliyor, biliyor musunuz?

Herkes Anneler Günü’nün başlangıcının Amerika’da ortaya çıktığını sanıyor ama ben sizi şöyle bir Milattan Öncelere, Hz. İsa’nın doğumundan 250 yıl öncesine götürmek istiyorum. Antik Roma, birçok filozofun doğduğu, astronomi, matematik, simya dallarının temellerinin atıldığı o mistik döneme gidelim. O dönemlerde Ana Tanrıça Kibele, Antik Roma halkı için diğer tanrılardan da çok önemli bir yere sahipti. Kibele figürünün kökeni Antik Roma’dan önce Anadolu’da çok eski dönemlere dayanıyor. Örneğin Hitit ve Hurriler tarafından tapınılan Kubaba, tartışmalı da olsa, çok sonraları oluşacak Kibele’ye öncülük eden figürlerden biri sayılıyor. Bu ana tanrıça, analığı, üremeyi, dişiliği, hayatın sürmesini ve dolayısıyla bereketi simgelediği için çok önemli bir yere sahip. Kibele’nin özellikleri farklı tanrı ve tanrıçalarda yeniden hayat bulur. Günümüzde erkekliğe adım atma törenlerinin de o zamanlar geldiğini söylemeliyiz.

Antik Yunan’da Kibele, Zeus’un rüyasında gördüğü ve kendisine hakim olamayacak kadar etkileyici bir varlık olarak tasvir edilmiş. Aslı tanrıça olmakla birlikte çift cinsiyetlidir. Yani iki cinsi de etkisi altında tutabilecek kadar cazibelidir. Zeus’un rüyası günün birinde gerçeğe döner ve Kybele ortaya çıkar. Zeus Kybele’nin tehlikeli olduğunu bildiği için öldürülmesini ister fakat Afrodit böyle güzellikteki bir varlığın öldürülmesine izin vermez. En son çare olarak Kibele’nin erkeklik organı hadım edilir. Bu organın düştüğü yerde bir badem ağacı olur ve bu ağacın ilk mahsulde toprağa düşen meyvesinden bir erkek doğar. Doğan erkek, doğar doğmaz kendini keçilerin arasında bulur ve kendini keçi zanneder. Bir çiftçinin bunu fark etmesi üzerine çiftçi ona insan olduğunu söyler ve şart koşup kızıyla evlendirir. Bir süre sonra Kibele kendi parçası olan bu erkeği bulur ve kendi yanına almak ister ama çiftçi vermez. Kybele de hem çiftçiyi hem de kendi parçasını zehirler.

Pessinus Mabedi’nde Ana tanrıça Kibele adına her sene şenlikler düzenlenir. Şenliklerde tapınakta rahip olmak isteyen erkekler hadım edilir ve kesilen cinsel organları bir çam ağacı altına gömülür. Bu inanış daha sonra sami ırkında (Arap ve Yahudiler) cinsel organı değil, ama ucunu (Sünnet dediğimiz olay yani) kesme şeklinde günümüze kadar devam etmiştir. Kadınlar ise ilk baharın gelişini Ana tanrıça olduğu için ona atfederler ve her sene onun doğurganlığının kendilerine de bulaşması ve kendilerini bu anlamda kutsaması için ona bu festivali atfederler Bu Seramoni uzunca yıllar devam eder. Yani anlayacağınız annelere özel ilk gün, Kibele’ye atfedilen gündür.

Gelelim Anneler Günü’nün modern çağ ayağına. 1872’de ABD’de yazar ve şair olan Julia Ward Howe’un çabalarıyla başladı. Julia Anneler Günü amacını ilerletmek için potansiyelini kullanarak 1870 yılında Boston’da Anneler Günü bildirisi yazar ve Anneler Günü’nün resmi tatil ilan edilmesini ve kutlanmasını talep eder. Fikri o dönem popülerlik kazandı ama hayata geçirilemedi. Takvimler 1908’li yılları gösterdiğinde ABD’de bir kadın Anna Jarvis, çok sevdiği annesini acı bir şekilde kaybeder. Kıymetlisi, biricik annesini anmak için 1908 yılında bir anma günü düzenler ve bu o kadar büyür ki, 1914 yılında Kongre’nin onayıyla Amerika Birleşik Devletleri çapında genişlemeye başlar. Ülkenin her bir yerinde Mayıs ayının ikinci Pazar günü, kaybedilen anneleri anma günü olarak kutlanır. Öte yandan İngiltere’deki Anneler Günü kutlamaları bile ABD’de gelenek gün ışığına çıkmadan çok önce başlamıştı. Çok sonraları işin içine yaşayan anneler de girer.

Günümüzde pek çok ülkede farklı tarihlerde ve farklı şekillerde kutlanır bugün. Her ne kadar anneliğin kutsallığı bir güne sığdırılamasa da yaşayan tüm annelerimizin bu vesileyle anneler gününü kutlar, ölen annelerimiz için de sabırlar diliyorum.