İlişkiler… İlişkiler hayatımızda bizimle hep var olmuştur. Tabii ki ilişki içindeki sorunlar da öyle. Tarih boyunca, özellikle boşanmanın yasak olduğu dönemlerde, ilişki sorunları da bir tarafın ölümüne neden olmuştur. Bu konuda bilinen en yaygın isimlerden birisi Giulia Tofana’dır. Tofana, öncelikle eşini zehirlemek amacıyla “Tofana suyu” olarak bilinen bir zehir geliştirmiş, daha sonra bunu evliliklerinde sorun yaşayan kadınların kurtuluşu için onlara satmaya başlamıştır. Resmi kayıtlara göre İtalya’da 1600’lü yıllarda 600 erkeğin ölümüne sebep olan bu zehir, en sonunda Tofana’nın da ölümüne sebep olmuştur. Modern ilişkilerde ise karşı tarafa zarar vermek için bu tür zehirlerin kullanımı yerine ilişkinin kendisi zehirli olmaya başladı. Günümüzde çok duyduğumuz bir kavram: toksik ilişki. Hemen hemen hepimizin ya hayatında en az bir kez deneyimlediği, ya da çok yakın arkadaşlarımızın içinde olduğunu düşündüğümüz ilişki modeli. Peki nedir bu toksik ilişki?
Toksik ilişki, ilişki içindeki bir veya her iki kişinin isteyerek veya istemeden karşısındakine saygısızca davrandığı, küçümsediği, zayıf gördüğü bir ilişki modelidir. Ama bir ilişkiyi toksik olarak adlandırmak için toksik davranışların sürekli olması gerektiğini unutmamamız gerekir. İlişki içinde büyük bir kavga etmiş olmamız ilişkinin toksik olduğunu göstermez. Toksik demek zehir demektir. Zehir bizi ya hasta eder ya da öldürür. Dolayısıyla toksik ilişkiler de bizi hasta eden ve hatta öldüren bir kalıptadır. Maalesef toksik bir ilişki içindeyken zehirlendiğimizin farkına varmayız, yavaş yavaş psikolojik iyi oluşumuzu kaybederiz, hatta bazen fiziksel iyiliğimizi sürdüremeyiz.
Toksik ilişki içinde olduğumuzu nasıl anlarız? İlişkinizde yaşadığınız olumsuz durumlar için hep bir açıklama bulmaya çalıştığınız oluyor mu? İlişki içinde yaşanan durumlar için herhangi bir bahane öne sürülmemelidir, ilişkideki olumsuzluklar orada bir problem olduğunu gösterir. Toksik ilişkide yaşanan başlıca sorunlar şöyledir:
- İletişim sorunları: Partnerini küçümsemek ve eleştirmek, yalan söylemek, partnerini dinlememek, ne söylediğiyle ilgilenmeden suçlamak
- Kıskançlık: Partner kıskanıldığı için giydiklerine, gittiği yerlere karışmak, yapacağı aktiviteleri kısıtlamak, aile veya yakın arkadaşlarıyla görüşmesini engellemek
- Hakimiyet kurma: Partnerin isteklerini göz ardı ederek ilişki içinde kendi isteklerini ön plana çıkarmak, partnerinin ondan habersiz bir şey yapmamasını istemek ama kendi yaptıklarını haber vermemek, partneri kendine bağımlı hale getirmek
- Duygusal manipülasyon: Partnerini onu sinirlendirmekle suçlamak, sevgisini göstermemek, cezalandırmak için soğuk davranmak, aramamak sormamak, ilişki içinde sürekli bir kavga halinde olmak, ayrılığın eşiğine gelmek ama barışmak
- Fiziksel şiddet: Partneri fiziksel olarak itip kalkmak, hırpalamak, fiziksel özellikleriyle dalga geçmek
Bazıları tanıdık geldi mi? Eğer ilişkinizde bunlar ve benzeri durumları ve hatta daha fazlasını yaşıyorsanız ilişkinizi tekrar gözden geçirebilirsiniz. Elbette ilişkilerde de evliliklerde de bazen iniş çıkışlar yaşanır ve bu durum normaldir. Ancak, fiziksel, ruhsal veya duygusal olarak zarar gördüğünüz suçlama, kısıtlama, küçümseme gibi saygısız diyalogların olduğu bir toksik ilişki içinde olduğunuzu düşünüyorsanız, önünüze bakma zamanınız gelmiş olabilir.