Okinawa Eyaleti açıklarındaki sularda farklı ama sevimli olmayan “İskelet panda ascidian” adı verilen yeni bir deniz fışkırtma kolonisi keşfedildi. Kumejima Adası açıklarında görülen deniz fışkırtmalarında şeffaf bir gövde üzerinde dev bir pandanın yüzünde andıran siyah donanım bulunuyor. Hokkaido Üniversitesi’nden araştırmacılar, Ascidian’ın yeni türüyle ilgili bulgulara ulaştı ancak panda fışkırtmalar hala gizemlerini koruyor.
Bilim insanları panda deniz fışkırtmalarının benzersiz görünümlerinin hangi amaca hizmet etmekte olduğunu henüz çözemese de yapıları analiz edildi ve genetik bilgileri diğer deniz fışkırtma türlerininkiyle karşılaştırdı. Ortaya çıkan sonuçlara göre panda ascidianın, clavelina kategorisine ait yeni bir tür olduğu ispatlandı. Panda deniz fışkırtması tipik olarak 1-2 santimetreye kadar büyüyor ve deniz yüzeyinin 15 ila 20 metre altında kayalarda yaşıyor. Filtrelerinin uzaması sonucu deniz altı fitoplanktonuyla beslendiği düşünülüyor.
DENİZ FIŞKIRTMASI NEDİR?
Omurgalı canlıların geçmişi omurgalı gibi görünen ama omurgasız özel organizmalarla dolu. Bu organizmalar, bugün birçok canlı türünün oluşmasına öncülük ediyor. Deniz fışkırtmaları da omurgasız hayvan sınıfına girerler. Boyları birkaç santimi aşmayan bu canlılarda omurgalı canlıların kodları depolanır. Omurgaları olmamasına rağmen natorkod adı verilen bir yapıya sahiptirler. Her türlü deniz ekosisteminde farklı türler şeklinde varlıklarını sürdürürler.
DENİZ FIŞKIRTMALARININ YAPILARI NASILDIR?
Deniz fışkırtmalarının temel yapısı, onları su pompalayan sifonlarla yere bağlayan bir diskopediumdan oluşur. Geniş ağızlı sifonun içinde bir faringeal bölge, organları gruplayan bir karın, gonadları olan bir postabdomen ve kalp bulunur. Omurgasızlar ama kalpsiz değiller anlayacağınız. Öte yandan duvarlarında bulunan endostil yapı denilen mukus bezleri ve bağ dokusundan oluşan yapı ile yiyecekleri yakalayabiliyorlar ve yemek borusuna taşıyabiliyorlar.
DENİZ FIŞKIRTMASI TÜRLERİ
Deniz fışkırtması türleri sosyal, bileşik veya soliter olarak 3 kategoride sınıflandırılırlar. Dünya genelinde şu ana dek biline 2 bin 300’den fazla türleri bulunuyor. Boyutları türlerine göre değişmekle birlikte gruplama durumunda sadece bir santimetreden 30 santimetreye kadar olabiliyorlar. Onları çevreleyen bornoz farklı şekillerde ve çeşitli parlak renklerde olabiliyor. Dış yapısı selüloz ve canlı bir dokudan oluşuyor. Dış yapının altında ise kas dokusu, bağ dokusu ve epitel bulunuyor.