Dünyanın ilk dondurulan insanı olan James Bedford, 12 Ocak 1967 yılında cryo tüpüne girdi. Dondurulmasının ardından 57 yıl geçti. Resmi olarak ölü kabul ediliyor ama tıbbi olarak ölü değil. Dondurulan insanları hayata döndürmek henüz mümkün olmamasına rağmen bu özel dondurma işlemi kendi endüstrisini yaratmış durumda.
James Bedford, 20 Nisan 1893 yılında doğdu. Kaliforniya Üniversitesi’nde psikoloji profesörü olan Bedford, tedavisi mümkün olmayan bir böbrek kanseri türüne yakalandı. Akciğerlerine de metastaz yapan böbrek kanserinin tedavisinin mümkün olmadığını anlayan 73 yaşındaki Bedford dondurulmak için gönüllü oldu.
Hastalığına ilerleyen yıllarda bir çözüm bulanacağını düşündü ve cryo tüpüne girmek istedi. Bu tüpte organları bozulmadan bekleyen James, henüz uyanmadı. Dondurulmuş insanların organlarına hasar vermeden geri çözmenin ve şu anki tıbbi teknolojiyle uyandırmanın yolu bulunamadığı için hala uykuda.
İnsan vücudunu, tıbbi teknolojinin sonunda bireyin yeniden canlandırılabileceği ve sağlığına kavuşturulabileceği noktaya ilerleyeceği umuduyla, aşırı düşük sıcaklıklarda koruma uygulaması olan ‘Cryonics’ ile dondurulan James Bedford‘un bedeni şu anda Arizona’daki Alcor Life Extension Foundation‘da muhafaza ediliyor.
Cryonics ise oldukça spekülatif ve tartışmalı bir alan. Şu anda, ‘Kriyoprezervasyon’ işleminin bir insan vücudunu gelecekte yeniden canlandırılabilecek şekilde koruyabileceği fikrini destekleyen hiçbir bilimsel kanıt yok.
Vanilla Sky, Forever Young gibi birçok bilim kurgu yapımına konu olan, insanları dondurarak hayata döndürme fikri aslında gerçekliğe o kadar da uzak değil… Çoğumuza imkansız gelse de günümüzde bilmedikleri bir geleceğe uyanmayı bekleyen 250’den fazla dondurulmuş insan var.
Teknolojik gelişmeler henüz dondurulmuş insanların yaşamasını sağlayacak seviyede değil. Buna rağmen her geçen gün insan dondurma yöntemine talep artıyor. Teknolojik gelişmelerden umutlu 1500’den fazla insan, öldükten sonra dondurulmak için sözleşme imzalıyor.
Bazı bilim insanları, Bedford’un dondurulmasından bu yana dondurma yöntemlerinin geliştiğini öne sürüyor. Şimdi ise bir kısmı, dondurulmuş insanların vücutlarını hayata geri döndürmektense bireylerin saklanan anılarını kurtarmak ve onları bir robot sistemine aktarabilmek üzerine çalışıyor. Bazı bilim insanları ise bu insanları hayata geri döndürmenin imkansız olduğunu savunuyor.
İngiliz tıp profesörü Barry Fuller; “Dondurulmuş insanları tekrar canlandırmak hala uzak bir hayal olsa da bu yöntem özellikle organların cryo tüplerde korunmasında ve organ nakillerinde kullanılmasında işe yarayabilir.” şeklinde konuşuyor.
MAHKEMELİK VAKALAR DA OLUYOR
Dondurma konusunda hukuki olarak da bazı sorunlar çıkabiliyor. Özellikle de dondurulacak insanların aile üyeleri arasında anlaşmazlıklara sık rastlanıyor. Anlaşmazlıklar birçok defa mahkemeye taşındı. İngiltere’de 2016’da bir annenin ölen 14 yaşındaki kızını cryo tüpünde saklama isteği, çocuğun babasının itirazlarına rağmen hukuki olarak onaylandı.
Bir başka örnek ABD’de Colarado’da 2011’da yaşandı. Mary Robbins isimli bir kadının dondurulma isteği çocuklarının itirazlarına rağmen yargıç tarafından kabul edildi.
Dondurulacak kişinin parasının yakınlarına kalmaması, ailedeki itirazların önemli nedenlerinden. Çünkü dondurulacak kişilerin maddi varlıklarının bir bölümü dondurulma masraflarına harcanıyor, kalan kısmı ise hayata dönecekleri zamanda kullanmaları amacıyla kendi adlarına faiziyle birlikte birikiyor.
PEKİ, DONDURMA İŞLEMİNİN MALİYETİ NE KADAR?
İnsanları dondurma işlemi sadece ABD ve Rusya’da gerçekleştiriliyor. ABD’de tüm vücut 200 bin dolara; sadece kafa ise 80 bin dolara dondurulabiliyor. Rusya’da ise tüm vücudu saklama fiyatı 36 bin dolar; sadece kafayı dondurmak ise 18 bin dolara mal oluyor. Sadece kafasını donduran kişiler ise ileride vücutları olmasa dahi beyinlerindeki bilgilerin bir robota transfer edilebileceğine inanıyorlar.
2015’te, Robert McIntyre ilk defa bir memeli hayvanın beynini dondurduktan sonra tekrar canlandırmayı başardı. Dondurulan tavşan beyni, tekrar canlandığında fonksiyonlarını yerine getirmeye devam etti. Bu yeni gelişme, dondurulan insanların hayata döndürmek için bir umut olarak görülüyor.