Arter İstanbul – Farz Et Ki Sen Yoksun
29 Aralık 2024’e kadar ziyaret edilebilir…
Son dönemin en iddialı sergisi diyebiliriz! Gezerken bir an bile sıkılmayacağınız, her eserinde farklı bir anlam keşfedeceğiniz harika bir sergi. Selen Ansen’in küratörlüğünde, Ömer Koç Koleksiyonu’ndan seçilen eserlerle oluşturulan “Farz Et Ki Sen Yoksun”; bir koleksiyonerin hayalleri ve hayata geçirdiklerini ele alıyor. Sergide yaklaşık 400’e yakın sanatçının eserleri yer alıyor; bunlar dışında anonim eserlere, seri üretimlere ve muhtelif öğelere de rastlamak mümkün. Bu büyüleyici sergi, her şeyin düştüğü ve düşmeye devam ettiği dünyada yükselişi ve kaçış alanlarını düşleyebilmek için bir çaba aslında. Kronolojinin ve hiyerarşinin olmadığı mekansal bir kurgu içinde bir araya gelen nesnelerin yeni anlam arayışına çıkmaya hazırlanın. Sergi, Arter’in 3. ve 4. katında bulunan galerilerde sanatseverlerle buluşuyor.
Lezzetleriyle Türkiye’nin dört bir köşesinde başımızı döndüren Divan’ın, Arter içerisinden de hizmet verdiğini söylesek! Sergileri gezdikten sonra galerinin içinde konumlanan Bistro by Divan’ın özel lezzetleriyle harika bir lezzet kaçamağı yapabilirsiniz. Restoranın hemen yan tarafında bulunan Arter Kitabevi’ne de göz gezdirmeyi unutmayın; çok özel bir seçkisi var…
Maximum Uniq – Mana, Rafet Utku
30 Mart 2024’e kadar ziyaret edilebilir…
Kelimelerle arası iyi olanlara harika gelecek bir sergi! Mimar Ressam Rafet Utku’nun olanı olduğu gibi kabul edememek ve bardağa deli tarafından bakmak arasında, ince bir çizgide giden sergisi, Text Art akımının harika bir örneğiyle karşımıza çıkıyor. Popüler kültürün gücünü kelimelere döken; yazmak ve çizmenin arasında gidip gelen keyifli bir sergi. Sanatçının kimi şeylerin altını, kimi şeylerin üstünü çizdiği “Mana”; dışa vurumcu tavrı ile size; “Bu sergide bir mana bulursanız ne ala!” diyor adeta.
Sergiden favori cümlelerimizi de hemen paylaşalım…
- İyi şeyler zaman alır, müthiş şeyler aniden olur.
- Kötüye bir şey olmaz, iyiler kıyamaz.
- Çaba olmayacak şeyler içindir.
- Hayat, henüz aşık olmadıkların kadar güzel.
- Meseleleri mesele etmezsen ortada mesele kalmaz.
- Bardağın deli tarafından bak.
Bu etkileyici sergi karnınızı acıktırdıysa, hazır da Maslak’taysanız; sanatın, tasarımın ve lezzetin aynı çatı altından buluştuğu Sanayi 313’e kesinlikle uğramalısınız! Maslak Oto Sanayii’nin içinde eski bir tamirhaneden dönüştürülmüş bu mekan kolektif bir ruhun kapılarını açıyor. Alt katta, tasarım ve tarihi ürünlerin satışı yapılıyor ve aynı zamanda bu kat restoran olarak da hizmet veriyor. Mekanın üst katında ise mimarlık ofisi bulunuyor. Yeni şeyler keşfetmeyi sevenlerdenseniz bu mekan size çok iyi gelecek!
Pera Müzesi, Gelecek Hatıraları
28 Nisan 2024’e kadar ziyaret edilebilir…
Hepimizin hayatlarından birer parçanın izlerini taşıyan serginin sorduğu soru da çok tanıdık; gelecek, geçmişte biriktirilen tanıdık nesneler aracılığıyla hatırlanabilir mi? Kimi zaman asla silinmesi istenilmeyen, kimi zaman da bir an önce yok etmeye çalıştığımız geçmişi şekillendirmeye ve bu işin nasıl yapılacağına odaklanan bir sergi karşımızda. Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu’ndan yola çıkan “Gelecek Hatıları”, nesnelerin yardımıyla hatırlananlara odaklanıyor. Tabii bu işi yaparken, güncel yapıtlardan da destek alıyor. Sergi izleyicisini, geçmişe nostaljik bir bağlılıktan ziyade, geleceği nasıl hatırlayacakları hakkında düşünmeye itiyor. Ulya Soley’in küratörlüğünü üstlendiği serginin etkisinden uzun bir süre çıkamayacağınız garanti!
Ufak bir hatırlatma yapmakta da fayda var; Pazartesi günleri tatil olan müzenin kapıları Çarşamba günleri ise öğrencilere ücretsiz olarak açılıyor. Salı ve cumartesi günleri 10:00 – 19:00 saatleri arasında, cuma günü 10:00 – 22:00 ve pazar günleri ise 12:00 – 18:00 arasında müzeyi ziyaret edebilirsiniz.
The Stay Boulevard Nişantaşı – Gülmekten Kendine Dön
5 Nisan 2024’e kadar ziyaret edilebilir…
Galeri 77’nin evinden uzaklaştığı ve kendi mekanı dışından gerçekleştirdiği tüm sergilerini içeren “Galeri 77 Shows”un üçüncü ayağı; harika bir karma sergi ile geliyor. Klasik ve tanıdık bir tema olan; güldürürken düşünmeyi odağına alan sergi, bir çocuğun henüz kirlenmemiş hayal gücü kadar parlak ve renkli bir diyardan başlayıp kendine acımanın ve eleştirmenin karanlığına kadar uzanan geniş bir spektrumda ziyaretçilerine keyifli ve eşsiz bir deneyim yaşatmayı amaçlıyor. Mizahı yücelterek girilen bir kimlik arayışını gözler önüne seren sergi; tabu olarak görülen konuların büyük bir cesaretle ele alınmasına tanıklık ediyor.
Nişantaşı’na gitmişken uğrayabileceğiniz mekanların sayısı da bir hayli fazla! Gerçek bir gastronomi deneyimi yaşamak isterseniz; Sade Beş Denizler Mutfağı’nı şiddetle tavsiye ederiz.
Karadeniz, Hazar Denizi, Basra Körfezi, Kızıldeniz ve Akdeniz’in çevrelediği coğrafya ve tüm bu coğrafyanın kalbi Anadolu’nun mutfaklarını en sade ve lezzetli haliyle sunuyor. Tadına doyamayacağınız bir et kaçamağı yapmak isterseniz de; Develi kesinlikle ilk tercihiniz olmalı!
Ruzy Art Gallery – Uyandığımız Çağ, Ahmet Güneştekin
21 Nisan 2024’e kadar ziyaret edilebilir…
Etiler’de yenilikçi bir solukla aramıza katılan Ruzy Art Gallery’in açılış sergisi, ülkemizin yetiştirdiği usta sanatçı Ahmet Güneştekin’in imzasını taşıyor. Farklı disiplinlerden sanatçıları bir araya getirmeyi hedefleyen Ruzy Art Gallery’in bu etkileyici ilk sergisinde hayal gücünün yüzey üzerindeki dönüşümlerine tanık oluyoruz.
Sergi, Güneştekin’in resimlerini, özgün seramiklerini ve heykellerini izleyici ile buluşturuyor. Güneştekin’in mitlerin kültürel hafıza ve kolektif bilinç işlevi gördüğü yönündeki görüşünden yola çıkan sergi, mitsel düşünüşün zaman ötesi doğasını kavramaya yönelik bir düşünce alanı açıyor. Adeta görsel bir şölen yaşatan serginin her detayı gerçeküstü bir uykudan başka bir dünyaya uyanışı temsil ediyor.
Etiler’deysek bir hamburger kaçamağı da mutlaka yapılmalı diye düşünüyoruz; Akali bu konuda bölgedeki en iyilerden!
Tabii buraya kadar gelmişken önünde saygıyla eğilmemiz gereken klasiği de unutmamak lazım; İtalyan Mutfağı’nın şehirdeki efsanesi Paper Moon sofralarından imza bir gastronomi deneyi yaşayabilirsiniz.
Uzak Doğu Mutfağı tutkunları için hem şık hem lezzetli bir kaçamak sunan Inari de unutulmaması gerekenler arasında!
Galeri Nev İstanbul – Zihnin Işıkları, Soğuk ve Gezegenimsi
30 Mart 2024’e kadar ziyaret edilebilir…
Adını Sylvia Plath’ın “Ay ve Porsuk Ağacı” şiirinden alan, küratörlüğünü Gizem Gedik’in yaptığı sergi; Aras Seddigh, Bilge Friedlaender, Levent Aygül, Osman Dinç ve Sinem Dişli’nin eserlerini içeriyor.
Serginin ele aldığı temel olgu ise her daim insanlık ve kültür tarihinin merkezinde konumlanan “Ay”. Sergiyi gezerken kendinizi gökyüzüyle bağlantılı bir konseptte hissediyorsunuz; “Ay” ve “Güneş” kavramlarının ilişkisine yakından tanık oluyorsunuz. “Ay”, jeofiziğe göre bir uydu gezegen olmasına rağmen, yansıtıcı özelliği sayesinde ışık yayabilen ve geceye ait bir ‘öteki’ olarak psikolojik ve toplumsal çağrışımlar taşımayı da ihmal etmiyor.
Bilsart – Aşikar Hareketlerin Gizli Halleri
4 Mayıs 2024’e kadar ziyaret edilebilir…
Hayatlarımızdaki hareket kavramına farklı bir bakış açısı getiren sergi, hareketin akışkan doğasında gizlenmiş ve ilk refleksle yapılan tanımlamanın ötesine geçen fiziksel, düşünsel ya da duygusal anlamları düşündüren bir perspektif sunuyor. Şişhane’in sofistike ambiyansına konumlanan Bilsart’ın bu özel sergisinde toplamda 5 sanatçının eserleri sergileniyor.
Toplumsal ve politik okumaları hareketin içine gizleyen eserlerin arasındaki ilişkiler de oldukça tartışmalı bir yapıda ilerliyor. Serginin yelpazesi ise aslında oldukça tanıdık; günlük yaşamın sıradan eylemleriyle geçmiş ve geleceğin derinlikleri aynı çatı altında buluşuyor. Sergi; Sena Başöz, Didem Erbaş, TUNCA, Merve Unsal ve Yoğunluk’un eserlerini küratörlüğünü Sinan Eren Erk’in üstlendiği bir seçkiyle izleyicisini bekliyor…
İstanbul Modern – Zamansız Meraklar
11 Ağustos 2024’e kadar ziyaret edilebilir…
Dijital kültürün, sanata ve sanatçının üretim biçimine nasıl yön verdiğine tanıklık etmeye hazır olun. Sergide yer alan çalışmalar, sanatçıların farklı temalara ilişkin bakış açılarındaki dönüşümleri kayıt altına almayı amaçlıyor. Doğa, tarih, mimarlık, kent, kimlik ve toplum gibi başlıklara odaklanan sergi, tarih boyunca sanatın farklı alanlarında öne çıkan meraklara yeni açılımlar getiriyor…
Şehrin en dikkat çekenleri arasında ilk sıralarda yer alan İstanbul Modern’e gelmişken; Restoran Modern’e uğramadan geçmeyin! Tarihi Yarımada ve Boğaz manzarası eşliğinde İstanbul’un kültür, sanat ve tarihinden ilham alan bir deneyim yaşamaya hazırlanın!
