Efsaneye göre bir elinde kan pıhtısı, diğer elinde ise yaşlı insanlarınki gibi beyaz bir miktar saç teliyle dünyaya gelmişti. Dönemin alimlerinin yaptığı yorumlara göre, kan pıhtısı ileride çok kan dökeceğine, beyaz saç telleri ise erken yaşta büyük bir olgunluğa erişeceğine delalet ediyordu.
Bu efsaneler aslında Timur Han’ın nasıl bir savaşçı ve lider olduğunu açık şekilde ortaya koyuyor. İşte Orta Asya’nın karanlık efendisi; Timur Han hakkında 10 ürkütücü gerçek:
1- Timur Han’ın en ünlü savaşı, 1398’de Hindistan’ın Delhi Sultanlığı’na karşı gerçekleştirdiği istiladır. Bu istila sırasında Delhi’deki katliamlar ve yağmalamalar, yüzbinlerce kişinin ölümüne neden oldu ve şehir neredeyse tamamen tahrip edildi.
2- İşkence ve infazlarda yaratıcıydı. Örneğin, bazı hükümdarları çivilenmiş tahta oturtarak işkence ederdi.
3- Timur Han, bazen savaş esirlerini köle olarak kullanmaktan ziyade onları düşmanlarının önünde canlı canlı gömme gibi çeşitli işkencelerle öldürürdü.
4- 1380’de Rus Knezliği’ni ve Altın Orda’yı yenilgiye uğrattı ve Moskova’yı yağmaladı, bu da binlerce kişinin ölümüne ve şehrin büyük tahribatına neden oldu.
5- İstilaları sırasında gördüğü direnişe karşı son derece acımasızdı. Direnişi kırmak için şehirleri ve kasabaları tamamen yok edebiliyordu.
6- Timur Han’ın fetihlerinin ardından bıraktığı yıkım, bazı bölgelerde nüfusun yıllarca toparlanamamasına neden oldu.
7- Timur Han,’ın savaşlar sırasında düşmanlarının kafataslarını toplayıp kuleler inşa ettiği de söylenenler arasında.
8- Timur Han, Orta Asya’daki diğer hükümdarlarla olan mücadelelerinde rakiplerini yakaladıktan sonra onları canlı canlı gömmek gibi dehşet verici işkenceler uygulardı.
9- İran’da, Timur Han’ın ordusu Herat şehrini kuşattığında neredeyse tüm nüfusu öldürttü.
10- Bağdat’ı ele geçirdiğinde, şehri yağmalattı ve birçok insanı öldürttü. Bu olay, Bağdat’ın Ortaçağ’daki son büyük yağmalardan biri olarak hatırlanıyor.
Timur Han’ın yaşamı, insanlığın içinde barındırdığı çelişkileri ve zorlukları gözler önüne seriyor. Geçmişin karanlık yönleriyle yüzleşmek, bugünün ve geleceğin aydınlığını şekillendirmek için iyi bir fırsat… Unutmayalım, tarih sadece zaferlerin ve zafer kutlamalarının değil, aynı zamanda hataların ve trajedilerin de derslerini sunar.
Geçmişin karanlık yanlarıyla yüzleşmek, bugünün ışığını daha parlak kılmak için bir fırsattır…