2024 yılı, teknoloji dünyasında birçok yenilik ve gelişme ile dolu bir yıl oluyor. Biz de bu nedenle yılın en dikkat çeken teknolojik gelişmelerini ve bu gelişmelerin önümüzdeki dönemlere olası etkilerini inceleyeceğiz.
YAPAY ZEKA VE MAKİNE ÖĞRENMESİ
Yapay zekâ (AI) ve makine öğrenmesi, 2024 yılında teknoloji alanında parlayan yıldızlardan biri konumunda. Bu gelişmelerin başında da yapay zekânın sağlık alanındaki atılımları geliyor. Örneğin DeepMind’ın son AI modeli, protein katlama problemini çözmede büyük bir ilerleme kaydetti. Bu tıbbi araştırmalar için büyük bir adım anlamına geliyor.
2024 yılında benzer şekilde derin öğrenme modellerinde de önemli ilerlemelere tanık oluyoruz. Örneğin GPT-4 gibi yeni nesil dil modellemesi araçları, doğal dil işleme (NLP) alanında devrim yarattı. Bu modeller; metin oluşturma, metin anlama ve dil tabanlı tahminlerde daha yüksek doğruluk sağladı ve sağlamaya da devam ediyor.
AutoML teknolojileri de 2024 yılında makine öğrenmesi alanında önemli ilerleme kaydediyor. Bu teknolojiler, makine öğrenmesi modellerinin seçimini, eğitimini ve optimizasyonunu otomatikleştiriyor. Böylece makine öğrenmesini daha erişilebilir hale geliyor, daha geniş bir kullanıcı kitlesi için makine öğrenmesi uygulamalarının geliştirilmesi mümkün oluyor.
KUANTUM SÜPER BİLGİSAYARLAR
Kuantum süper bilgisayarlar, süper hızlı hesaplama yetenekleri ile 2024 yılında önemli bir ilerleme kaydetti. IBM ve Google, kuantum bilgisayarlarının gücünü artırmak için çeşitli teknolojiler geliştirdi.
Bilimden endüstriye, sağlıktan çevreye kadar birçok alanda önemli etkiler yaratabileceği ifade edilen bu teknolojinin etkileri ve yaygın kullanıma geçme zamanı için henüz net bir bilgi verilmiyor. Fakat bildiğimiz bir şey var ki IBM gibi şirketler 2025 ve sonrası için 4 bin kübite kadar ölçeklendirilmiş kuantum sistemlerini planlıyor. Bakalım bu hedefin gerçekleşmesini engelleyebileceği belirtilen teknik ve pratik zorlukları bertaraf edebilecekler mi?
SİBER GÜVENLİK
Elbette ki teknoloji alanında bu kadar gelişme yaşanırken 2024 yılında teknoloji dünyasının en önemli konularından biri de siber güvenlik oldu. Yeni nesil siber tehditlere karşı koymak için şirketler ve hükümetler, AI ve makine öğrenmesi gibi teknolojileri kullanarak daha güçlü güvenlik sistemleri geliştirdi.
Peki, yapay zekâ ve makine öğrenmesi siber güvenlik konusunda nasıl katkı sunabilir?
Büyük miktarda veriyi hızlı ve verimli bir şekilde analiz ederek tehditlerin daha hızlı ve doğru bir şekilde tespit edilmesine ve anlamlandırılmasına yardımcı olmayı amaçlıyor. Bu teknolojiler aynı zamanda siber tehdit istihbaratının verimliliğini ve etkinliğini artırabilecek çalışmaların bir parçası hâlinde.
Yapay zekâ ve makine öğrenmesi destekli araçlar, sahip oldukları büyük ölçekli veri analizini gerçekleştirebilme kabiliyetleri ile tehdit analistlerine mevcut ve olası tehditlere hızlı bir şekilde yanıt verebilme imkânı sunuyor. Ayrıca çeşitli kaynaklardan veri toplama, işleme ve analizini otomatik hale getirerek güvenlik ekiplerinin kritik noktaları yorumlamasını ve harekete geçmesini kolaylaştırıyor. Yapay zekâ ve makine öğrenmesi, siber tehdit istihbaratını tahmine dayalı analizlerle birleştirerek kuruluşların potansiyel siber saldırıları önceden öngörmesine ve buna hazırlıklı olmasına yardımcı oluyor. Ayrıca ortaya çıkan eğilimler ve güvenlik açıkları tespit edilerek proaktif önlemlerin alınabilmesini sağlıyor.
Testlere tabi tutulan platformlar ve siber saldırılara hedef olan şirketler üzerinde yapılan çalışmalar, yapay zekâ ve makine öğrenmesi tabanlı siber tehdit analizinin siber tehdit istihbaratı süreçlerini geliştirdiğini ve başarı oranını artırdığını gösteriyor. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda siber güvenlik sistemlerinin yapay zekâ sayesinde daha güçlü hâle geleceğini düşünmememiz için şimdilik bir nedenimiz yok.
Tabii bizi koruyacak olan program SKYNET olmadığı müddetçe.